Çoban’ın yaptığına bak!

Profesyonel futbolda vakit ve nakit çok değerlidir.
Futbolda duygusallığa yer yoktur.
Dün yok.
Yarın yok.
Bugün vardır.
Dün iyi iş çıkarmış olmak, yarının iyi olacağının garantisi de değildir.
Her şey günlüktür.
Bugün iyi isen her şey iyidir.
Hatta bazen bugün iyi olmak bile günü kurtarmaya yetmeyebilir.

Örnek mi?
Bursaspor ve Ertuğrul Sağlam 2-0 kazandıkları maçta yaşananlar ve göz yaşları!!!
Kazanan aslında burada Bursaspor’un nereden geldiği, nereye gittiği değil, Ertuğrul Sağlam’ın duygusallığı…
Bir dönem Avrupa’nın en iyiler listesine giren Türk Futbolu için yeni bir model, umut vaat eden bir teknik adam olarak görülen biri eğer 6 haftalık periyotta alınan sonuçlara tepkiler, baskılar karşısında gözyaşlarına hâkim olamıyorsa, sinir sistemi yıpranmıştır.

Sinir sistemini kontrol edemeyen birinin oyuncusu, yöneticisi, taraftarı, basınıyla büyük bir organizasyonu kontrol etmesi iyiye yönlendirmesi çok zordur.

Yapılacak şey ise bellidir.
Tebdili mekânda ferahlık vardır.
Ertuğrul Sağlam, vefadan bahsedeceğine, "Bırakıyorum kardeşim” deseydi, "Adam gibi geldim, adam gibi gidiyorum” sözünü perçinlemiş olurdu.

Hakem Deniz Çoban yaptı, özür diledi ve gözyaşlarıyla noktaladı.
Bugün futbol camiası "helal olsun, dürüst, cesur adammış” diyor.
Dün kötü hakemdi, bugünse iyi adam…

Dün ne dediğimiz bugün ne yaptığımız gerçekten önemli.
Elinden geleni değil, yapılması gerekeni yapanlar iz bırakır.

Artizin biri, vakti zamanında "benim oyum dağdaki çobanın oyuyla bir mi sayılacak” demişti. Kınalı kuzular her gün eksilirken kimsenin kılı bile kıpırdamıyor ama hatalı iki düdük öttürdüm diye Çoban bırakıp gidebiliyor!

Memlekette ne Çobanlar varmış!
Bu memlekette Çoban olmak vardı anasını satayım!!!...