“Ciddi kaygılarımız var”

“Ciddi kaygılarımız var”

27.02.2016 14:27:07

Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanlığı tarafından Kumburgaz'da Marin Princess Hotel'de gerçekleştirilen ve iki gün süren Çalışma ve Değerlendirme Toplantıları hafta sonu gerçekleştirildi. Kılıçdaroğlu'nun da katıldığı toplantıda, CHP İstanbul İl Yonetiminin yanı sıra ilçe başkanları, belediye başkanları ve Büyükşehir Belediye Meclis Üyeleri ve birçok milletvekili yer aldı. Yerel yönetimlerin çalışmalarının, sorunların ve çözüm önerilerinin değerlendirildiği toplantıda, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun açılış konuşmasıyla başlayan toplantılarda İl Başkanı Cemal Canpolat, aralarında CHP Silivri İlçe Başkanı Suna Göçengil'in de bulunduğu ilçe başkanları ve Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar'ın da yer aldığı belediye başkanları sunum yaptı.

GÖÇENGİL, UYUMLU ÇALIŞMANIN ÖNEMİNİ VURGULADI
Silivri'de sürdürülen siyasi çalışmalar hakkında bilgi verirken, konuşmasına belediye ile örgütün uyum içinde olmasının başarıyı getirdiğini anlatarak başlayan Göçengil, bu konuda Silivri örneğini vererek: “Yerel yönetim ile uyumlu çalışmamızın yanı sıra, uyguladığı hizmet alanlarında da Belediye Başkanımız ve Meclis Üyesi arkadaşlarımızın ortak akıl ve duygu birliği ile aldığı kararlara sahip çıkarak, İstanbul ve Trakya'da örnek uygulamalara imza atmanın kıvancını yaşıyoruz” dedi. Tüm çalışmaları kadın kolları, gençlik kolları ve tüm partililerle ile uyum içinde hayata geçirdiklerini söyleyen Göçengil, ilçe örgütünün çalışmalarından da bahsetti.

IŞIKLAR, MUTLU İNSAN PROJESİNİ ANLATTI
Başkan Özcan Işıklar da belediyemizi, çalışmalarını, projelerini, kentimizi ve aydınlık yarınlara olan inancını katılımcılarla paylaştı, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve kurmaylarına Silivri'de mutlu insan projesini ve Yerel Kalkınma Ajansı çalışmalarını anlattı.

İNSANA DEĞER VEREN SOSYAL PROJELER
Silivri'de önce insan anlayışıyla, insanı insan yapan değerleri öne çıkaran ve bireyi çevreleyen sosyal projeler gerçekleştirdiğini sunum eşliğinde aktaran Işıklar; “Silivri'de bireyin doğumundan ölümüne kadar hayatının her anında yanında olan bir sosyalizasyon projesi oluşturduk. Sağlık, eğitim, iş, aş, kültür, sanat gibi hayatın her alanında, yaşamın her evresinde hemşerilerimizin yanındayız. Kurduğumuz bu sistemi de düzenli işleyen bir mekanizma haline getirdik” dedi.
Işıklar, Tarım çalışmalarından, Engelli ve Yaşlı Koordinasyon Merkezi'ne, Eğitim Seti projesinden Gıda Bankası'na, temiz ve sağlıklı koşullarda ibadet yapılmasını sağlayan çalışmalarından Kariyer İstihdam ve Mahalle Evi'ne kadar örnek teşkil eden hizmetlerini anlattı. Başkan Işıklar, konuşmasının sonunda CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na, Silivri Belediyesi Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezi'ne üretilen ürünlerden oluşan bir sepet hediye etti.


İL BAŞKANI TARIM KOMİSYONU KURDU
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat gerçekleştirdiği konuşmasında 40 ayrı çalışma komisyonu kurduklarını söyledi. Konuşmasında Silivri Belediyesinin tarım çalışmalarını örnek gösteren Canpolat, “Bu çalışmaları tüm belediyelerimize anlatmalıyız” dedi.

KILIÇDAROĞLU: BU ÜLKEYİ YÖNETİRKEN, TERÖR ÖRGÜTLERİNE YARDIM VE YATAKLIK YAPAN PARTİYİ NEDEN SORGULAMIYORSUNUZ?

Partisinin İstanbul İl Başkanlığının düzenlediği ‘Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı'na katılan Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmada gündeme ilişkin duygu ve düşüncelerini şöyle ifade etti: “Gidiyorsun gariban vatandaşı buluyorsun, yardım ve yataklıktan. Peki, bu ülkeyi yönetirken, terör örgütlerine yardım ve yataklık yapan bir siyasal partiyi neden sorgulamıyorsunuz? Terör örgütlerine yardım ve yataklık yapan bir siyasal partinin, adını da açıkça söyleyeyim, terör örgütlerine yardım ve yataklık yapan bir kadronun, yani ülkeyi yöneten Adalet ve Kalkınma Partisi kadrosunun ülkeyi yönetemeyeceğini herkesin bilmesi lazım. Terör örgütlerine Adalet ve Kalkınma Partisinin yöneticileri, kaçak sarayda oturan da dahil, yardım ve yataklık yapmışlardır. Bunun sonucudur ki bugün Türkiye, kan gölüne dönmüştür. Önce o yardım ve yataklık yapanların bu milletin önünde hesap vermesi lazım.


“TÜRKİYE'Yİ KİMİN YÖNETTİĞİ KONUSUNDA CİDDİ KAYGILARIMIZ VAR”
Türkiye'yi kimin yönettiği konusunda ciddi kaygılarımız var. 234 kişi son 6 ayda hayatını kaybeder ancak hiçbir kimse siyasi sorumluluğu üstlenmez. Kim bunun siyasi sorumlusu? Açıp Anayasayı bakıyoruz başbakan ve bakanların sorumluluğu var. Peki, sorumluluğu üstlenen var mı? Hiç kimse üstlenmiyor. (10 Ekim'deki) Ankara saldırısında 3 bakan televizyonların önüne çıktı. ‘Gülerek' hiçbir sorumluluk almadan açıklamalar yaptılar. Bir yönetici sorumluluk üstlenmiyorsa orada sorun var demektir. Yöneticilik pozisyonun olan kişi sorumluluk üstlenir. Yani ben başbakansam yasaların bana verdiği başbakanlık görevini ve sorumluluğunu bir başkasıyla paylaşamam. Benim görevimi bir başkası üstleniyorsa ‘Ben sadece boynunda davulu olan kişiyim' demektir. Benim boynuma davul asılacak, tokmağı başkası çalacak. Türkiye'nin önündeki tablo bu kadar vahim bir tablodur.

“70 İLDEN IŞİD'E MİLİTAN DEVŞİRDİNİZ”
Bugün yönetenler Türkiye'nin yakın tarihini de bilmiyorlar. Mustafa Kemal Atatürk'ün, İsmet İnönü'nün birer Osmanlı paşası olarak Ortadoğu'da cephelerde neler yaptıklarını emin olun bilmiyorlar. Filistin'de, Yemen'de, Suriye'de hangi olaylar ve sorunlarla karşı karşıya geldiklerini açıp okumuyorlar. Suriye bir dönemin Afganistan'ına dönüştü. Afganistan'ın etkisi olarak Pakistan ortaya çıktı. Bütün terör örgütlerinin yuvası Pakistan olmaya başladı. Biz uyardık, eğer siz Türkiye'yi Pakistan haline getirmek istemiyorsanız Suriye'yi Afganistan haline getirmeyeceksiniz. Suriye hepimizin gözleri önünde Afganistan'a dönüştü. Bütün cihatçı gruplar hepsi orada. Oraya iktidarın kol kanat germesiyle Türkiye üzerinden oraya gittiler. Türkiye Pakistanlaşma sürecine girdi.
Türkiye neden Pakistanlaştı? Yardım ve yataklık yaptığı için. Ülkemizi seviyorsak o terör örgütlerine yardım ve yataklık Adalet ve Kalkınma Partisi yöneticilerini, -bakın hepsini suçlamıyorum, oy verenleri de suçlamıyorum- sorgulamamız lazım. Ellerine silah verdiniz, şehirleri silah deposu haline döndürdünüz. 70 ilden IŞİD'e militan devşirdiniz. Bütün cihatçı grupları Türkiye'de eğittiniz. Suriye'de Müslüman'ı Müslüman'a kırdırdınız. Her türlü ajanın cirit attığı bir ülke konumuna geldik. Ortadoğu'daki kabile reisleri bile Türkiye'ye kafa vurmaya başladılar. Yüreğimizi acıtan da işte bu tablodur.

“TÜRKİYE'DE YÖNETİM SORUNU VAR”
Şu anda Türkiye'de ciddi bir yönetim sorunu var. Sağlıklı yönetiliyor desem tartışılır ama Türkiye yönetilmiyor. Bir rüzgâra kapılmış gibi bir yerlere doğru sürükleniyoruz. Bugün gazetelerde var, Sayın Abdullah Gül de aynı kaygıları kısmen paylaşıyor. Cumhurbaşkanlığı yapmış, üstelik iktidar partisinin ana omurgalarından birisi aynı kaygıları paylaşıyor. Öyle bir noktaya geldik ki işsizin işsizliğini, emeklinin geçim derdini, dünyanın en pahalı mazotunu kullanan Türkiye'yi düşünmüyoruz. Düşündüğümüz ne olacak bu ülkenin geleceği Sayın Gül de aynı kaygıları kısmen paylaşıyor.”
Haber MERKEZİ

YORUM YAP