Bu güneş, bu rüzgar bize yeter!

Bu güneş, bu rüzgar bize yeter!

25.01.2016 10:30:01

Silivri Çevre Derneği Başkanı Ali Korsan, Temiz Enerji Platformu ve Türkiye Çevre Platformlarının geçtiğimiz hafta Ankarada, Eğitim Sen salonunda düzenlediği toplantıya katıldı.
Bölge Platformlarının Çalışma Raporlarının, Termik Santral Karşıtı Çalışmaların ve Sinop, İğneada ve Akkuyuda yapılmak istenen Nükleer Santrallara Karşı Çalışmaların görüşüldüğü toplantının ana konusu “Enerjide ulusal ve uluslararası son gelişmeler” idi.
Toplantı hakkında yazılı bir açıklama yapan Çevre Derneği Başkanı Ali Korsan, izlenimlerini şöyle aktardı: “Marmara Üniversitesi Enerji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr.Tanay Sıdkı Uyar, Dünyada Yenilenebilir Enerji üzerindeki gelişmeleri anlatarak başladığı sunumunda fosil yakıtların ve termik ve nükleer santralların yarattığı kirliliklerin hayatlarımızı nasıl kötü etkilediğini anlattı.
1850'lerde, sanayi devrimiyle artmaya başlayan ve o günlerden sonra hep artmaya devam eden enerji ihtiyacı, o güne kadar kullanılmayan yeni enerji kaynaklarını ortaya çıkardı. Kömür, petrol ve doğalgaz. Bunların kullanılması birçok sorun yarattı fakat kullanılmaya devam edildi.
Amerika'da 1850'lerden beri beş milyon kişi termik santralların etkisiyle kanserden ölmüş.
1952 yılında 4 – 9 Aralık arasında Londra'da kömürün yarattığı duman, havanın dönmesiyle şehrin üzerine çökmüş, 9 Aralık'ta havanın değişmesiyle dağılmıştı. Bu sırada bir gecede 4.000 kişi ölmüş, 100.000'den fazla kişi dumanın etkileriyle hastalanmıştı. Daha sonra yapılan detaylı araştırmalar 4 – 9 Aralık arasında ölümlerin 12.000 civarında olduğunu göstermişti.
Dünyadaki petrol ve kömürün büyük bölümünün sahibi ya da işletmecisi olan büyük enerji şirketleri, 1970 teki petrol krizinden sonra petrolün bir gün biteceğini anladıklarında ne yapacağız diye düşünmeye başladılar ve çözümün nükleer santrallar olacağına karar verildi. O güne kadar nükleer silah malzemesi üretmek için kullanılan nükleer santralların atık ısılarıyla Rusya'da santralların yakın çevresinde merkezi ısıtma yapılmış, Fransa ve Amerika'da elektrik üretilmişti. Santralların tüm masrafları silah sanayii ya da devlet tarafından karşılandığı için üretilen yan enerji bedava gibi görünüyordu.
1973'de enerji ihtiyacının nükleer santralların atık ısılarıyla karşılanabileceğine dünyayı inandırdılar. Beş bin tane nükleer santral yapılacaktı. Dünyanın tüm enerji ihtiyacı nükleer santrallar ile karşılanacaktı. Enerji neredeyse bedava olacaktı. 1978'e gelindiğinde bu iş bitmişti. 400 kadar nükleer santral yapılmıştı, 100 santral siparişi iptal edilmişti. Pahalı olduğu için, atıkları depolanamadığı için, insanlar tehlikeli bir santralı çevrelerinde istemediği için nükleer silah malzemesi üreten santralların atık ısılarından elektrik üretme macerası son bulmuştu.
1980 yılından itibaren ABD, İngiltere ve Japonya rüzgar türbinleri ve güneş pilleri teknolojisini geliştirmeye ve bir yandan da kullanmaya başladılar. ABD, 1980'den 1996 yılına kadar Hollanda ve Danimarka'dan 15 bin tane rüzgar türbünü satın alıp, işletmeye başladı. Yine ABD'de, güneş pilleri alanında bir pazar oluşması ve firmaların konuya ilgisini çekmek için bir milyon kamu binasının çatılarına güneş pilleri yerleştirildi.
Daha sonra Almanya da rüzgar türbini üretmeye başladı. Teknolojinin gelişimi giderek hızlanmaya başladı.
1996'da 600 kw'lık türbinler yapılırken, kısa süre sonra 1.000 kw'lık (1 Mw) ve 2005 yılında 5.000 kw'lık (5 Mw) türbinler yapıldı. 5Mw'lık bir türbin tek başına 25.000 kişinin elektrik ihtiyacını karşılayabiliyordu.
Teknolojinin gelişimi sonucu güneş pilleri ilk yapıldıkları günden bu güne otuz misli ucuzladılar. Bu günlerde hiçbir destek almaksızın güneş pilleri ve rüzgar türbinleri en ucuz enerjiyi üretmektedirler.
1970'deki petrol krizi bize enerjinin etkin kullanımını öğretti. Daha az enerji kullanarak daha çok iş yapacaktık. Hiç aklımızda yokken petrol krizi bize bunu öğretti. O güne kadar kalkınmışlığın ölçüsü ne kadar çok enerji tükettiğinizdi. Krizden sonra bu, enerjiyi ne kadar etkin kullandığınızla ölçülmeye başlandı.

“ALMANYA 2050'DEN SONRA SADECE YENİLENEBİLİR ENERJİ KULLANACAK”
Almanya 2050'de yüzde yüz yenilenebilir enerji kullanmaya hazırlanıyor. Nükleer santrallarını kapatma kararı almış olan Almanya 2050'ye kadar kömür ve doğal gazdan da vazgeçerek yalnızca yenilenebilir enerji kullanacak. Bunun bir adımı olarak ülkedeki tüm çatıları güneş pilleriyle kaplamaya çalışıyor.
Birçok Alman vatandaşının her yıl güneşlenmek için geldiği Türkiye, Almanya'dan üç misli fazla güneş görmektedir. Bu da Almanya'da döşenen bir ünite güneş pili, bir birim enerji üretiyorsa aynı ünite Tükiye'de üç birim enerji üretecektir yani üç misli daha ucuz enerji üretecek demektir. Bir ülkenin doğru bir enerji planlaması yapabilmesi için “Enerji-Ekonomi-Çevre karar modeli” oluşturması gerekir ki yanlış yatırımlar yapmasın. Marmara Üniversitesi böyle bir çalışmayı Türkiye için yapmıştır ve isteyenler bu çalışmadan yararlanabilirler.

“BUGÜN DÜNYA YENİ BİR NÜKLEER SANTRAL YAPMAKTAN VAZGEÇMİŞTİR”
Bugün dünya yeni bir nükleer santral yapmaktan vazgeçmiştir. Nükleer santralları olanlar bunları kapatmayı planlamaktadırlar. En büyük sorun kapatılan santralların kullanılmış yakıt çubuklarının ne yapılacağıdır. Bunlar on binlerce yıl itina ile saklanması gereken çöplerdir. Herkes bunları nereye koyacağını düşünmektedir. Bugün yeni yapılıyormuş gibi gösterilen santralların tamamlanması ihtimali yoktur. Bu göstermelik santral girişimleri, dünyanın diğer ülkelerinin çöplerine depo olabilirler. Böyle bir tuzağa düşmemek için çok dikkatli olmak gerekir.

“TÜRKİYE YÜZDE YÜZ YENİLENEBİLİR ENERJİYE 7-8 YILDA GEÇEBİLİR”
Güneş ve rüzgar açısından çok şanslı olan ülkemiz, eğer yüzde yüz yenilenebilir enerjiye geçmek isterse bunu yedi-sekiz yıl içinde başarabilir. Türkiye yeterli kaynağa ve teknolojiye sahiptir. Sadece karar vericilerin bu yönde karar vermesi gerekmektedir. Ne yazık ki Türkiye'de karar vericiler petrolü, kömürü ve nükleeri daha çok sevmekte ve lisans vermeyerek rüzgar ve güneş enerjisi yatırımlarını engellemektedirler.
Bu güneş, bu rüzgar bize yeter!”

Haber MERKEZİ

  • ETİKETLER
PAYLAŞ
« Önceki NE GÜZEL OLUR
Sonraki » CHP’nin yeni PM’si

YORUM YAP