Ferhan Tezcan

Bir yumruğun perde arkası

2005 yılıydı. İngiltere Premier Ligde Newcastle ile Aston Villa karşı karşıya geliyordu. Newcastle United'ın başında Galatasaray'dan ve efsane olduğu dönemlerde Lıverpool'dan tanıdığımız Souness vardı.

 

Maça Newcastle iyi başlamamış ve Aston Villa 3-0 öne geçmişti. Ama Newcastle oyunu bırakmamıştı. Maçın ortalarına doğru Newcastle'ın iki oyuncusu Dyer ve Bowyer santraya yakın bir yerde ciddi biçimde tekme- tokat ve hatta yumruk yumruğa birbirlerine girdiler.

 

Herkes şaşkındı. Hakem hemen olay yerine koşarken iki takım oyuncuları birbirine giren ikiliyi güç-bela ayırdılar.

 

Hakem iki oyuncuya da kırmızı kart göstererek sahadan ihraç etti.

 

Maç bitti. Souness basın toplantısına yanına bu iki oyuncuyu alarak geldi.  Bowyer ve Dyer önce herkesten özür dilediler. Sonra da barıştıklarını ilan ettiler. Ancak İngiliz Futbol

 

Federasyonu bu oyuncuların barışmalarını pek önemsemedi.  İki futbolcuya da maç ve para cezası verdi. Konu kapandı.

 

Türkiye'de futbol sert oynanır. Türk takımları kendi aralarında oynadıkları maçlarda bazen itişip-kakışırlar. Ancak aynı takım oyuncularının birbirleriyle tekme-tokat kapışmaları pek görülmüş şey değildir.

 

Aynı takım oyuncularının birbiri ile kapışmaları bizde de geçen hafta ortaya çıktı. Failin adı Marcao Texeıra idi.  Daha önce Florya antrenman sahasında oynadıkları hazırlık maçında Ümit milli takım santrforu Halil'i tokatlamış ve maç hemen sona erdirilip Marcao'nun ceza almaması için her türlü çaba gösterilmişti.

 

Ama Giresun'da olanlar pek örtülecek gibi değildi. Kendisine ''sus'' işareti yapan Türk futbolunun genç yıldızına en 20 metre koşarak önce tokat sonra da yumruk atmak hangi spor etiğine uyardı.

 

Futbol Federasyonu bu oyuncuya 8 maç ceza verdi.  Galatasaray'dan da 1 milyonun üstünde para cezası. Kadro dışı kalmalar.

 

Bunları bir tarafa bırakalım. Marcao belli ki hasta ruhlu bir insan. Sezon başından beri yaptığı hataların haddi- hesabı yok. Bu hatalarını bir başka insandan acısını çıkarmak. Sosyolojide ve

 

Psikolojide belki  ''manik depresif'' dediğimiz bir tür. Bu tip insanlar  ''intihara'' bile meyilli olabiliyorlar.

 

Marcao'nun en büyük kızgınlığı kulübüne geçen seneden başlıyor. İtalyan Roma'nın verdiği parayı beğenmeyip satmamak. Bu yıl onun yerine Nelsson gibi Kopenhag'dan çok iyi bir oyuncu getirmek. Yine oraya Alpaslan'ı almak. Yine yerine başkalarını düşünmek. Savunmanın sık sık hataya düşmesi. Marcao'nun bu psikolojik dengesizliğinde bir neden yumağı olamaz mı?

 

Burası Galatasaray kulübü. Bir Marcao gider bir başkaları gelir.  Ama herkes şunu bilmeli ki bu ülkede ne kadar yabancı misafir oyuncu oynarsa oynasın hiçbiri suçsuz yere bir Türk futbolcusuna el kaldıramaz. Kaldırırsa da affedilmez.

 

Fatih Terim'e bir çift sözüm. '' Hocam bu takımın altını biran önce topla.  Yoksa sonradan olacakları sen dahil hiç kimse toplayamaz ''...

YORUM YAP