‘Başımıza ne geldiyse üretmemekten geldi’

‘Başımıza ne geldiyse üretmemekten geldi’

27.01.2016 14:24:28

Silivri Belediyesi Tıbbi ve Aromatik Bitki Yetiştiriciliği Kursu tamamlandı. Eğitime katılan kursiyerlerden başarılı olanlar için Yaşar Kemal Sergi Salonu'nda sertifika töreni düzenlendi. Belediye Meclis Üyeleri, sivil toplum örgütü temsilcileri ve oda başkanlarının katılım gösterdiği sertifika törenine Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyeleri de katıldı.

IŞIKLAR: TARIM BİZİM KORUMA BİÇİMİMİZ OLARAK GELİŞTİ
Sertifika töreninde konuşma yapan Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, şunları söyledi: “Şehirler de, insanlar gibidir onların da hafızaları var. Şehirlerin hafızasını silerseniz onun geçmişle olan bağını koparırsınız. Geçmiş yaşamdan, bütün gelenek ve göreneklerinden, biriktirdikleriniz, demledikleriniz, bizi var eden, bizi biz yapan her şey bizim hafızamızdır. İnsanların yaşadıkları coğrafyadan kişilikleri, kimlikleri etkilenir, bu sosyolojik bir gerçektir. Bizim yaşadığımız bu coğrafyada bizden önce de yaşanmış birçok medeniyeti, kültürü, birikimi onları alıp modernize edip geleceğe taşıyoruz. İçinde bulunduğumuz bu salonumuzu aslına uygun şekilde inşa ettik, hemen yan tarafta tiyatro binamızı tamamladık açılışını yapacağız. Bütün bunların tarımla ne alakası var. Tarım bizim koruma biçimimiz olarak gelişti. 42 km sahilimizde buraya beton döküp AVM'ler, rezidanslar yapacaklar! Düşünün cinayetin büyüklüğünü. Burasını bir yağmaya dönüştürmeden korumanın en güzel yolu bu şehirde yaşadığımız, bizden önce yaşanmış hafızaları diri tutup onları geleceğe taşımaktır.

“ÜRETMEZSEK, DÜŞÜNEMEZ HALE GELİRİZ”
Dünyanın bulduğu ve çok büyük gelişmeler sağladığı, katma değeri yüksek ürünleri geliştirerek tarımda sanayileşme ile çok büyük gelirlere sebep olmak mümkün. Ülkeler kent ve kent çevresi tarımla kalkınıyor. Hollanda'nın bir karış toprağı yok, Konya'dan ufak ancak Türkiye'nin on katından fazla tarım ticareti yapıyorlar. Sadece bu toprakları koruma içgüdüsüyle değil, bu kenti ve değerlerimizi, gelenek ve göreneğimizi, yaşam biçimimizi korumanın bir aracı olarak göreceğiz tarımı. Bunu yaparken de üreteceğiz. Çalışarak zenginleşmenin, refaha ulaşmanın başka yolu yok. Üretmezsek, düşünemez hale geliriz. Üretmeden, çalışmadan yaşamanın mümkünatı yok. Başımıza ne geldiyse 1980 yılından bu yana tarım dışına ittirilmemizden geldi, üretmemekten geldi. Bizim elimizde başka bir güç var diğerlerinde olmayan. Diğer teknolojileri kaçırdık ancak tarımda bunları yakalama fırsatımız var. Bu yapılamaz bir şey değil. Bu örneği 7 yıldır sabırla, inatla sürdürmemizin sebebi bu. Bugün ekilen lavantaları sadece görmek için insanlar Hollanda'ya gidiyorsa, bizim artık bu topraklarda bir şeyler yapmamız gerektiğini anlamamız lazım.

“DESTEĞİNİZ BİZİ DAHA DA UMUTLANDIRIYOR”
Ben umutluyum! Kurslara ilk zamanlar ilgi çok azdı ama arkadaşlara katılım az olursa moralinizi bozmayın derken baktım ki bugün salon almamış bu beni çok umutlandırdı. İşte bir şey yapmanın, insanın yaşadığı kente bir şeyler vermek için çaba gösterirken, gördüğünüz karşılık, gördüğünüz destek sizi daha da umutlandırıyor. Burası hepimizin, burada kimliği, nerede doğduğu, ne yediği, ne giydiği, neye inandığı bizi hiç ilgilendirmiyor. Biz böyle anlıyoruz, başka türlü anlayanlar bizi hiç ilgilendirmez. Böyle kara görüntülere bizim dinimizde asla yer yoktur. Aydınlık bir dindir oku diye başlayan öylesine semavi bir dindir, ondan öncekilere de saygı göstermeyi emir eder. İnsana insan olduğu için değer veren mübarek dinimizin gereğidir bu çalışarak, okuyarak kalkınmak. Demokrasi içerisinde, hoşgörü içerisinde, hemşeri bilincini, birbirimizden esirgediğimiz merhamet duygusunu, birbirine tahammül eden anlayışı esirgemeyeceğiz birbirimizden” şeklinde konuştu.

KURSLAR DEVAM EDECEK
Gerçekleşen törende kursiyerlere sertifikaları teslim edildi. Tamamlanan Arıcılık ile Tıbbi ve Aromatik Bitki Yetiştiriciliği kursunun ardından Süs Bitkisi Yetiştiriciliği ve Seracılık Kursu'nun açılması planlanıyor.
Haber MERKEZİ

YORUM YAP