Bakanlıklardan şarbon şüphesi ile ilgili açıklamalar

Bakanlıklardan şarbon şüphesi ile ilgili açıklamalar

2.09.2018 10:21:17

İstanbul'da Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesine ve Haseki Eğitim Araştırma Hastanesine kaldırılan kişilerin, şarbon şüphesi nedeniyle araştırma altına alındı. Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli, yaptığı açıklamada: "Şarbon paniği yok, ancak hayvanların satın alındığı Silivri, Çanta'daki özel işletmenin 10 km etrafındaki 3500 hayvan tedbir için aşılanıyor” dedi.

Edinilen bilgiye göre, İstanbul'da yedikleri etten şüphelenip Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesine ve Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvuran çok sayıda kişi şarbon şüphesi nedeniyle araştırma altına alındı. Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan 9 kişinin yapılan tetkikler sonucu karantinaya alınmadığı öğrenilirken, Sadi Konuk Eğitim Araştırma Hastanesinde ise araştırmaların sürdüğü öğrenildi. Yapılan başvuruların ardından kurbanın alındığı Çanta'daki Balaban ve Sancaktepe Mahalleleri karantina altına alındı. Jandarma ekipleri kurbanın alındığı mahallelerde araştırmalarını sürdürüyor.

9 KİŞİDEN 8'İ TABURCU 1 KİŞİNİN TETİKLERİ DEVAM EDİYOR

Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli, TGRT Haber canlı yayınında yaptığı açıklamada: "Şarbon paniği yok" dedi. Bakanlıktan olay ile ilgili yapılan ilk açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne 9 kişi başvurmuş, 8'i taburcu olmuş, birinde faranjit şüphesi var. Bu faranjit şüphesi olduğu için şarbon ihtimali üzerinde ileri tetkikler devam ediyor.

“İŞLETMENİN 10 KM ETRAFINDAKİ 3500 HAYVAN TEDBİR AMACIYLA AŞILANACAK”

Hayvanın alındığı işletme Silivri'de özel bir işletme, devlete ait bir işletme değil. İşletmedeki hayvanlar da şahıslara ait. 7 tane hayvanımız var, diğer hayvanlarımız sağlıklı. En önemlisi de hayvanlar yerli. Bu tespitler üzerine aldığımız tedbirler olarak hayvanların satın alındığı işletmenin 10 km etrafındaki 3500 hayvan tedbir için aşılanıyor.

“BAŞKA ŞARBON VAKASI GÖRMEYİ BEKLEMİYORUZ”

Aşı çok hızlı etki gösterdiği için bölgede başka şarbon vakası görmeyi beklemiyoruz.

“VATANDAŞLARIMIZ GÖNÜL RAHATLIĞIYLA ET YEMEĞE DEVAM ETSİNLER”

Bakanlığımız daha önce de olduğu gibi şarbon ve diğer hayvan hastalıkları vakalarında önlemleri ivedi ve hassasiyetle alıyor ve uygulamaya koyuyor. Vatandaşlarımız gönül rahatlığıyla et yemeğe devam etsinler. Biz bakanlık olarak da kamuoyunu doğru bilgilendirmeyi bir görev addediyoruz, bu sebeple ben yayınınıza bağlanarak vatandaşlarımıza bilgiyi ilk ağızdan vermek istedim.”

SAĞLIK BAKANI KOCA: 6 KİŞİ TABURCU EDİLDİ

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Silivri 'deki şarbon vakasına ilişkin, şarbon olduğu belirlenen hayvanla temas eden 48 kişiden 6'sında deri lezyonu tespit edildiğini ve hayati tehlikesi bulunmayan bu kişilerin tedavilerinin ardından taburcu edildiğini bildirdi. Bakan Koca, yaptığı yazılı açıklamada, Silivri'de şarbon olduğu bildirilen hayvanla temas ettiği tespit edilen 48 kişinin muayene ve tetkik amacıyla hastanelere davet edildiğini aktardı.

ŞARBON HASTALIĞI NEDİR, NASIL BULAŞIR?

Şarbon hastalığı, son günlerde basına yansıyan haberlerin ardından birçok kişinin merakla araştırdığı konu oldu. Genellikle vücuda girmesinin ardından 2 ila 7 gün içerisinde belirtilerini gösteren şarbon hastalığı, birkaç türde gözlemlenmekte. İşte genellikle deri yoluyla nüfuz eden şarbon ile ilgili merak edilenlerin yanıtları...

Şarbon hastalığı nedir sorusunun yanıtı yüzlerce kişi tarafından merak edilen ve sorgulanan konular arasında yer almaya başladı. Kurban Bayramı bitiminin ardından birçok kişi hastanelere şarbon hastalığı şüphesiyle akın etmeye başladı ve vatandaşlar şarbon hastalığı hakkında detayları merak etti. Peki, şarbon hastalığı nedir? Şarbon hastalığı nasıl bulaşır??

Şarbon, özellikle sığır, koyun, keçi, deve gibi ot yiyen hayvanlardan insanlara bulaşan bir hastalıktır. Antraks olarak da bilinen şarbon hastalığı ülkemizde çoban çıbanı ve karakabarcık gibi isimlerle anılmaktadır.

Etkeni Bacillus anthracis isimli sporlu bir bakteri olan şarbon, insanlarda ve hayvanlarda bilinen en eski hastalıklardan biri olmasına karşın, dünyada geri kalmış ve gelişmekte olan bazı ülkelerde hala görülen ve zaman zaman hayvanlarda salgın yapan bir hastalıktır.

Hayvancılıkla uğraşanlar, çobanlar, kasaplar, mezbaha işçileri, dericilik sanayinde çalışanlar, veteriner hekimler, hastalığın yaygın olduğu bölgelerde ölen hayvanların kesildiği veya yerleşim birimlerine yakın ölen hayvanların gömüldüğü yerlerde oynayan çocuklar şarbon yönünden risk gruplarını oluşturmaktadır.

ŞARBON HASTALIĞI NASIL BULAŞIR?

Şarbonun bulaşma yolları çeşitlidir.

– Şarbonlu hayvanlarla doğrudan temas ya da dolaylı olarak temas etmek,

– Bu hayvanların etinin yenilmesi, hayvanın kesilmesi sırasında temas edilmesi,

– Sanayi ürünlerinde kullanılan hayvan yünleri, derileri ve kılları, – Hastalığın görüldüğü ülkeden hayvan ve hayvan ürünlerini almak, – Ayrıca laboratuvar çalışmaları sonucu dikkat edilmezse, şarbon mikrobu bulaşabilir.

ŞİKAYETLERİ VE BULGULARI:

Şarbon hastalığı mikrobun vücuda girmesinden itibaren yaklaşık 2-7 gün sonra ortaya çıkar. Belirtiler hastalığın klinik şekline göre değişiklik gösterir.

Deri Şarbonu: Ülkemizde görülen şarbon hastalığı genelde deri şarbonu şeklindedir. Şarbon sporlarının deriden girdiği yerde, ilk önce böcek ısırığına benzer biçimde kabarık, kaşıntılı bir şişlik oluşur. Bu şişlik 1-2 gün içerisinde içi su dolu kabarcığa dönüşür ve daha sonrada ağrısız, genellikle 1-3 santimetre genişliğinde ortasında karakteristik siyah renkte ölü dokunun yer aldığı bir yara meydana gelir. Deri şarbonunda ayrıca yaranın bulunduğu lenf bezlerinde şişmeler görülebilir.

Bağırsak Şarbonu: Bulantı, kusma, iştahsızlık, ateş gibi belirtilerle başlar, bunu karın ağrısı, kanlı kusma ve kanlı ishal izler. Daha sonra kan zehirlenmesi ve şok gelişerek ölüm meydana gelebilir. Bu tip şarbonda tedaviye rağmen ölüm oranı % 50 civarındadır.

Akciğer Şarbonu: Soğuk algınlığına benzeyen belirtilerle başlar. Yüksek ateş ve titremeler görülür. Birkaç gün sonra ağır solunum güçlüğü ve şok gelişir. Hastalık genel olarak ölümle sonuçlanır.

TEDAVİSİ NASIL OLUR?

Şarbonun tedavisi için etkili antibiyotikler vardır. Tedavinin başarılı olabilmesi için mümkün olan en kısa sürede tedaviye başlamak gerekir. Bu sebeple şarbonla ilgili yukarıda bahsedilen belirtiler görüldüğünde vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması hayati öneme sahiptir.

KORUNMAK İÇİN NE YAPILMALI?

-Şarbonlu olduğundan şüphelenilen veya şarbondan ölen hayvanlar asla kesilmemeli ve yüzülmemelidir.

-Şarbondan ölen hayvanlar mümkünse yakılarak imha edilmeli veya 2 metre derinliğinde çukurlar açılarak üzerine sönmemiş kireç dökülüp gömülmelidir.

-Hasta hayvanların bulundukları yerler ve taşındıkları nakil vasıtaları temizlenmeli ve dezenfekte edilmelidir.

-Hasta hayvanların temas ettiği yem maddeleri, altlıklar ve gübre gibi bulaşık materyaller yakılarak imha edilmelidir.

-Hastalık şüphesiyle yetkili birimler tarafından konulan müşahede ve karantina süresi sona ermeden hayvanlar kesilmemeli ve etleri tüketilmemelidir.

-Riskli bölgelerde, hayvanlar şarbona karşı aşılattırılmalıdır.

ŞARBONLU ET NASIL ANLAŞILIR?

Antrax'tan ölen hayvanların kadavralarında çok çabuk bir putrifikasyon görülür. (Kazeöz dekompozisyon) Buna karşılık rigor mortis yavaş veya hiç şekillenmez. Doğal deliklerden (Anüs, vulva, ağız ve burun) siyah renkte kan gelir ve pıhtılaşmaz. Vücudun çeşitli yerlerinde ödemler ve hemorajilere rastlanır. Hayvanın derisi yüzüldüğünde deri altı damarları çok dolgun olup kadavrada bir septisemi tablosu görülür. Jelatinöz infiltrasyon bölgelerindeki lenf yumruları büyümüş ve kesit yüzleri hemorojiktir.

Kan koyu renktedir ve pıhtılaşmaz, hava ile temasta zamanla rengi kızarır ve pıhtılaşma kabiliyeti kazanır. Dalakta akut bir şişme, normalden 4-5 kat büyüme , kapsülü gergin olup ve üzerinde kan oturmaları vardır. Kesit yüzü koyu renktedir, içinden katran gibi bir kan sızar. Karaciğer ve böbreklerde şişme, paranchim degenerasyonu gözlenir. Özellikle ince bağırsak mukozası parlak kırmızı renkte olup, şişmiş ve üzerinde hemorojiler bulunur. Vucud boşluklarında kanlı bir exudat vardır.

Hastalık sığırlarda yanıkara ve diğer clostridial enfeksiyonlarla (basiller ichterohemoglobinuri) , pastörellozis , leptospirozis , piroplasmosis ile ; koyunlarda bradzot, clostridium septicum gastroenteriti, piroplasmosis ve leptospirosis ile; domuzlarda pastörellozisten ileri gelen pharangitis ile karışabilir.

 

 

 

 

YORUM YAP