XXXXX

Ayrışma Değil, Sıkı Sıkı Birbirimize Tutunma Vakti

Yerelde de genelde de iktidara yönelik istifa söylemleri çok dikkatli belirlenmeli. İktidar olmanın koşulları bellidir. Demokrasiyi savunuyorsak seçimle gelen, seçimle gitmeli. İktidarın istifası çok hassas ve kompleks bir durumdur. Böyle bir çağrı yöneltirken yol açacağı etkiler ciddi bir şekilde değerlendirilmeli. İstifa çağrısının haklı olabilmesi için en azından sorumluluk süreci kuşkuya yer bırakmayacak şekilde kesin ve doğrudan ilintili olmalı.
Terör örgütünün saldırılarından Hükümeti sorumlu tutmak, ondan hesap sormak bana çok doğru gelmiyor. Akan kanın sorumlusu teröristlerdir.
Yerelle ilişkilendirmek gerekirse; AK Parti İlçe Başkanı Metin Karakaş’ın zaman zaman belediye yönetimine yönelik istifa çağrıları da hiç aklıma yatmadı.
Son yaşadığımız acı olaylara dönecek olursak; hükümetin terör politikalarını eleştirip, sorgulayabilirsiniz ama ülke olarak geçtiğimiz gün yaşadığımız kadar derin bir yara aldığımızda hepimiz tek yürek olmalıyız. Bu aşamada siyaset ayrımı ortadan kalkmalı, gözetilen tek fark teröre karşı olmak veya olmamaktır.
Şimdi sırası değil hükümetin terörle mücadele kararlarının yanlışlığını sorgulamak, öyle bile olsa…
Hep söylüyoruz ya Silivri çıkarları söz konusu olduğunda siyaset rengi anlamını yitirir.
Hükümetin, açılım adı altında hayata geçirmeye çalıştığı politikanın yanlışlığını genel seçimler öncesinde AK Parti de anladı. Eğer son saldırılar bununla ilgili olsaydı bunu çok daha önce hissederdik.
AK Parti’nin terörle mücadele konusunda başarılı olmama sebebi bence dış politika.
Son yaşadığımız olayda gündemimizde yeni kayıpların verilmemesi ve yaraların sarılması konuları birinci gündem maddesi olmalı. Toplumsal bütünlüğümüz, herhangi bir siyasi menfaatten her zaman üstün olmalı.
Hükümet, muhalefetin istediği gibi bugün istifa etse, ki etmeyeceğini hepimiz biliyoruz ne olacak? Terör mü bitecek?
Hükümet herkesten çok yaşanan son olayları çözüme kavuşturma konusunda sorumluluğu olduğunu biliyor ve bu zor süreç ile baş etmenin çabası içinde.
Akan kanın durması için kim bir katkı sunabiliyorsa ortaya koysun. Yok bu konuda yapacak bir şeyi yoksa mani olmaması beklenir.
Türkiye’nin terör sorunu iç mesele olmaktan ziyade, dış saldırı bana göre. Ve ülkemizi bu yöntemle zayıflatmayı hedefleyenlerin yüzünü güldürmemek hepimizin sorumluluğu.
Bu denli zor bir süreçte partilerimizin birbirine girmesi, iktidar ile muhalefetin çatışması ancak düşmanlarımızı, Türkiye’de huzursuzluk çıkarmak isteyenleri sevindirir. Siyasi hesaplaşmaların hiç vakti değil.

Haberin devamı 21.10.2011 tarihli Hürhaber Gazetesi’nde…



YORUM YAP