Aşk: ilk görüşte mi, ilk koklayışta mı?

Bütün görsel iletişim araçları bize ilk görüşte aşk diyor. Ancak birçok araştırma, karşı cinsin dış görüntüsüne değil kokusuna vurulduğumuzu bize anlatıyor. ‘Feromon' latince “hormon taşıyan” anlamına gelen kimyasal mesajcılara deniyor. Bu kimyasal postacılar, hemcinsler arasında davranış ve tepkileri tetikliyorlar. Ve yapılan birçok araştırmaya göre, insanoğlu da bu kimyasal iletişimden oldukça faydalanıyor.
Öyle ki kadınlar erkeklerin kokusunu, daha 3 metre öteden alabiliyorlar. Ve aldıkları koku aslında onların bağışıklık sistemi. Bizim kokuyu algılamamız saniyenin binde birinde gerçekleşirken biz bu süreçte üst bilincimizde ne olup bittiğinin farkında bile değiliz! eHarmony adlı bir sitede 1995 yılında yapılan bir çalışmada birçok erkeğe 2 gün boyunca aynı tişört giydiriliyor.
Daha sonra bir grup kadına koklatılan bu tişörtler içinden kadınlar; tatlı aromalı olanları ve DNA'ları kendilerine en az benzeyen, yani en fazla genetik farklılığa sahip erkeklerin kullandığı tişörtleri seçiliyor. Aromaterapinin önemli fikir liderlerinden Avusturyalı farmasötik kimya profesörü Gerhard Buchbauer ve ekibi, inhalasyonun aromaterapi ismini hakeden tek yöntem olduğunu belirtiyorlar ki, son yıllarda tıbbi ve aromatik bitkilerin biyolojik aktivitelerini, farmakolojik ve kimyasal bakış açısıyla araştıran çalışmalar da giderek artıyor.
Öte yandan, koku ilişkilerin belirlenmesinde bu denli önemli rol oynarken, bugün bu kadar parfüm ve koku kirliliğinde hala aynı konumda mıdır tartışılır...