Anıl Akıncıoğlu

Amerika’da Zirve Savaşı

Bugün köşemi yıllardır NBA i gece gündüz sıkı bir şekilde takip eden oğlum Anıl Akıncıoğlu'na bırakıyorum bundan sonra iki haftada bir dünyanın en önemli ligini sizler için yorumlayacak...

“NBA'de yavaş yavaş normal sezonun sonuna yaklaşıyoruz.

Her sezon olduğu gibi bu sezonun da hikayeleri ve hayal kırıklıkları oldu.

Belki de en büyük hikayelerden biri 2015-16 sezonunda Doğu Konferansının son 2 sırasında bulunan 76'ers ve Nets'in şu anda Doğu Konferansında ilk 2 sırada olması. Farklı stratejilerle buralara gelmiş olsalar da neticede ikisi de şampiyonluk adayı bir takım haline geldi. Philadelphia'da Embiid'in MVP seviyesinde oyunu ve Nets'in yıldızlarını dinlendire dinlendire maçları kazanması Doğu Konferansı şampiyonluğu yarışını daha da kızıştırmış durumda.

Hazır şampiyonluk demişken geçen sezonun şampiyonu Lakers'ı es geçmemek lazım.

Çoğu otorite tarafından en büyük şampiyonluk adayı olarak görülen Lakers'ta LeBron ve Davis'in sakatlıkları Lakers'ın playoff dışı kalabilme ihtimalini doğurdu ve bu ikili olmadan oynanan her maç bu ihtimali artırıyor. Los Angeles'ın diğer yüzü Clippers'a dönersek görüyoruz ki orada işler daha rahat ilerliyor.

“Load Management” ile herhangi bir sakatlığa müsaade etmeden sezonu hücum ratinginde lider götürüyorlar.

Rondo'yu takıma kattıktan sonra son 9 maçın 8'ini kazanmış durumdalar.

Tabi daha büyük tebrikleri hak eden takımlar var. Bunlardan bir tanesi normal sezonu lig lideri olarak götüren Utah Jazz. Gerçekten takım içi kimyanın ne denli önemli olduğunu zirveden bize seslenerek anlatıyorlar. Mitchell-Gobert ikilisinin merkezde olduğu takım yukarıda yazdığım 4 şampiyonluk adayı takımı da yenmiş durumda.

Bir diğer tebrik de geçen sezon Batı Konferansı 10.'su olan şu anda ise Utah Jazz'in ardından konferans ve lig 2.'si olan Phoenix Suns. Chris Paul'un elini attığı yerde güllerin bitmesi, Booker'ın üst düzey oyunu ve yan parçaların düzgün çalışması ile normal sezon derecelerinde yukarıdaki 4 şampiyonluk adayının üstündeler.

Tabi zirveye yakın bir takım daha var: Bucks. Her ne kadar playoff için eleştirilen bir takım olsalar da üst üste 2 sezon MVP olmuş ve bu ödüllerin yanına Yılın Savunmacısı ödülünü de koymuş bir Giannis Antetokounmpo tehlikesi her takım için risk durumunda.

 

Bireysel ödüllere baktığımızda ise MVP'lik ödülü çok yüksek ihtimal 2007 Dirk Nowitzki'den beri ilk kez bir pota altı oyuncusuna gidecek. Embiid ve Jokic'in geçirdiği muazzam sezondan sonra ikisinin de bu ödülü sonuna kadar hak ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Yılın Savunmacısı ödülü için de sosyal medya finaldeki 2 adayını belirlemiş durumda: Rudy Gobert ve Ben Simmons. Büyük tartışmalara yol açan bu ikiliden de ödülü kimin kazanacağı MVP ödülü kadar merak ediliyor.

Yılın Çaylağı ödülünün favorisi olan LaMelo Ball'un sezonu kapaması ise ödülü işin içinden çıkılamaz hale getirdi. En Çok Gelişim Gösteren Oyuncu ödülünü de yüksek ihtimal üzerinde kara bulutlar bulunan Knicks'i playoff potasının içinde tutan Julius Randle alacak.

Yılın 6. Adamı için de en büyük favori Utah'ın bu başarısının mimarlarından olan Jordan Clarkson.

Yılın Koçu da benim için şüphesiz Utah'ın koçu Quin Snyder.

 

Artık önümüzde 16 maçlık bir bölüm kaldı. Bakalım bu bölümde kimler sevinecek, kimler üzülecek?”

Akılda kalan: Geçmişe takılı kalan, ne bugünü, ne de geleceği tam yaşayamaz...

YORUM YAP