XXXXX

Ak Parti Ve Chp Açısından Durum Değerlendirmesi

Silivri oldukça hareketli bir şekilde hafta sonuna girdi.
AK Parti Kadın Kolları bugün gerçekleştirilecek kongreye hazırlanırken, CHP’de örgüt içi hesaplaşma devam ediyordu. Daha doğrusu bir çoklarının ifade ettiği gibi; “Selami Değirmenci’nin öncelikle Hüseyin Şahin daha sonraki aşamada Özcan Işıklar ile görevden alınan gençler üzerinden” olan hesaplaşmasını kast ediyorum…
Selami Değirmenci, milletvekili adayı olmak için Hüseyin Şahin’e emanet ettiği ilçe başkanlığını geri istiyor. Şahin de Işıklar’ı arkasına alarak emaneti geri vermiyor. CHP İlçe Başkanlığını kendi aralarında birbirlerine bırakıp, geri iade edebilecekleri bir konuma sokan isimlere kimileri resti haklı olarak çekerken, bazıları da bu oyuna alet olmaktan kurtulamıyor. Işıklar ise parti üzerindeki hakimiyetini korumak için ağır bir bedel ödüyor. Kaldı ki her an bu yöntemin de iflas edeceği bir sürece razı oluşu canını fena sıkıyor olmalı. Ama düşündüğü çözümün zamana ihtiyacı olduğundan sancılı bir beklemeye razı oluyor.
AK Parti’de bir alternatif sunmak için çok ciddi gerekçeler ve güce sahip olmanız gerekiyor. Ve, en önemlisi, aldığınız riske kesinlikle değmeli. Çünkü bir şey kazanmak için baş kaldırdığınızda istediğinizi elde edememekle, o güne kadar sahip olduklarınızı da kaybetmeniz söz konusudur. “Ya hep ya hiç”tir çoğu kayıpların sonucu ama bu hep gizli tutulur. Yapılan hatayı yüzünüze vurmazlar burada ama asla da unutmazlar.
AK Parti’de ne kayıplar ne de kazançlar net değildir. Her an her şey değişebilir. İsimlerden ziyade parti iradesidir belirleyici olan. Kimse bireysel olarak ne kadar güçlü olursa olsun kendisini partinin üstünde görmeyi aklından bile geçiremez. Tek lider ve tek kişi vardır AK Parti’de; Recep Tayyip Erdoğan.
AK Parti’nin bir diğer özelliği bütüne yeni parçalar ilave etmek konusundaki sonsuz hoşgörüsü. Parti ne kadar hoşgörü gösteriyorsa kabul edeceği kişi veya kesimden de o kadar iradesine itaat ve saygı bekler. Parti temayülleri her durumda kişi, grup ve kesimlerin üstündedir. Bu AK Parti’nin değişmez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez, kesin kuralıdır.
İşte bunun içindir ki Metin Karakaş ne kadar güçlü görünürse görünsün daha güçlü olması gerektiği zorunluluğu peşini bırakmaz. Yeterince güç kazandığını düşündüğü her an yerinde saymak, hatta irtifa kaybetmektir. Önümüzdeki yerel seçimlerde aday olup, kazanana kadar Karakaş ve AK Parti’nin adayı olmayı başaran her kimse huzur semtine dahi uğramaz. Seçildikten sonra da işi bitmez. Kazanılanı korumak gayreti gündemin başına oturur ve böyle hayat ve mücadele omuz omuza devam eder.
Bu arada meclis grubunda Karakaş ile anlaşmazlığa düşen üç isimden söz ediliyordu. İkisi ile anlaşma sağlanmış, sıkıntısı devam eden tek kişi Sezgin Emir’miş. O da Karakaş’ın kendisine başta hak ettiğinden daha çok değer verdiğinden kaynaklanıyor olmalı…
CHP’de yönetim sıkıntısı, belediye yönetiminin başına dert olmayı sürdürüyor…
Güçlü ve kararlı olduğunuzu hissettirmezseniz karşınızdakine sizin aracılığınız ile kazanmak istediğini gerekirse üzerinize basarak gidip almakta tereddüt etmez.

Haberin devamı 10.10.2011 tarihli Hürhaber Gazetesi’nde…


YORUM YAP