AK PARTİ GRUBU MECLİSİ TERK ETTİ - Işıklar: Dinlemeye bile cesaretiniz yok

AK PARTİ GRUBU MECLİSİ TERK ETTİ - Işıklar: Dinlemeye bile cesaretiniz yok

5.05.2016 11:29:02

Başkan Özcan Işıklar, geçtiğimiz günlerde parti binasında basın mensuplarıyla bir araya gelerek Silivri Belediyesinin Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezi (TÜRAM) projesini kuruluş amacına hizmet etmediği gerekçesi üzerinden eleştiren AK Parti İlçe Başkanı Rıfat Kutlu'ya oturumun tamamlanmasının ardından meclis kürsüsünden sert şekilde cevap verdi. Muhalefetin basın toplantısı üzerine Işıklar'ın ilk fırsatta cevap vereceği aşikârken Kutlu'nun toplantıya katılmaması dikkat çekti. AK Parti kanadı, Grup Sözcüsü Vekili Tamer Şişman'ın “Bu konudaki açıklamalarınızı AK Parti Grubu olarak kabul etmiyoruz” ifadesiyle ayaklanırken, mecliste tansiyon bir anda yükseldi. Yaşanan kısa süreli arbedede AK Partili Meclis Üyesi Mutlu Bozoğlu'nun, “Külahımı bıraktım, ona anlatırsınız” tarzındaki ilginç sözleri de olaylı oturumda kayıtlara geçti. CHP safı alkışlarla “Başkanım yanındayız” diyerek Işıklar'a olan desteğini ilan etti. AK Parti Grubunun meclisi terk etmesinin ardından kaldığı yerden devam eden Işıklar, çiftçinin alın terinin son damlasına kadar değer kazanması için tarımsal sanayi sektöründe gerçekleştirecekleri hizmet ve uygulamalar hakkında bilgi verdi.

“BELLİ BİR SEVİYE ALTINA İNMİŞ KONULARDA AÇIKLAMA YAPMAK BORÇ OLDU”
Işıklar, konuşmasına şöyle başladı: “İlçemizde gelişen, ulusal basına da yansıyan, yanlış anlaşılmış veya öyle yorumlanmak istenmiş olan tartışma konuları hakkında genel bir değerlendirme yapmak istiyorum. Niyetim ilçemizde huzur ve barış içinde, kendi dinamiklerini, reflekslerini koruyan ve geliştiren, geleceğe dönük umutlarının altını kalın şekilde çizecek bir vizyona dönük çalışmaları anlatmaktı ama maalesef artık bizi de aşan, belli bir seviye sınırlarının altına inmiş konularda açıklama yapmak benim için bir borç oldu.

“İLÇEMİZİN DEĞERLERİNİ ANAYASA NİTELİĞİNDEKİ 100 BİNLİK PLAN BELİRLİYOR”
Değerli Meclis Üyelerimiz, son zamanlarda her ilçede, her siyasi oluşumun içerisinde buna benzer şeyler yaşanıyor. Bizde de böyle şeylerin tezahür ettiğini gördük. Bunların ne amacı taşıdığını, söylenen, konuşulan, yapılmak istenenin ne anlama geldiğini sizlerle paylaşmak istiyorum. Siyasi partiler bir hizmet aracıdır. Siyaset de bir hizmet aracıdır. Toplumun beklentilerini, ilçenin vizyonunu, ilçemizin değerlerini ve oradaki varlıkları insanlarla bütünleştirerek, ileriye taşıyacak çalışmaları yapmak yerel yönetimlerin görevidir. Bir kentin vizyonu o kentin değerleriyle oluşur.
Bu değerleri doğru tespit eder ve sağlam bir şekilde korursanız üzerine oluşturacağınız siyaseti ve politikayı da ona göre belirlersiniz. İlçemizin değerlerinin nasıl oluşması gerektiğini bizlere söyleyen bir anayasa var. 100 binlik plan bir kentin anayasasıdır. Bu anayasa 2009 yılında kabul edildi. 2007 yılında kabul edilen bir anayasamız var aslında ama o içeriğine değil usulüne olan itirazdan dolayı reddedildi. Mahkeme tedbir koydu. İstanbul Metropolitan A.Ş.'nin personel sayıları yeterli değilmiş diye usulden bozuldu. 2007 yılındaki 100 binlik plana tedbir konunca 2009 yılında yeni bir plan hazırlandı. Aslında hiçbir şey değişmedi, Metropolitan A.Ş'nin personel düzenlemesi tamamlandı. Silivri'nin 2009 yılında kabul edilmiş 100 binlik planını sizlerle paylaşıyorum. Sahilimiz Selimpaşa'dan Gümüşyaka'ya kadar 42 kilometre. İstanbul 144 kilometre yani üçte bir kıyı şeridi Silivri'de. Orman alanlarını çıkarırsanız, E-6 doğal sınırının dışında 430 kilometrekare tarım alanı var. Bakırköy 29, Avcılar 70, Büyükçekmece 210 kilometrekare yani bu büyüklük açısından 30 tane Bakırköy, 12 tane Avcılar, yaklaşık 5 tane Büyükçekmece demektir. Silivri, işte bu kadar büyük bir yer.”

ŞİŞMAN'DAN ‘GRUBUMU
BU KONUDA BİLGİLENDİ-
REMEZSİNİZ' ÇIKIŞI
Işıklar'ın konuşma yapmadan önce, “Dinlemek isteyenler dinlesin” uyarısı üzerine muhalefet yerlerinden oynamayarak bir müddet açıklamalarını dinlemeyi tercih etti. Daha sonra AK Parti Grup Sözcüsü Vekili Tamer Şişman, “Konunun özünü anlayamadım. Mevzunun detayı nedir? Grubumu bu konuda bilgilendiremezsiniz çünkü bu planlar yapılmış ve uygulamaya konulmuş. Farklı bir noktaya getirmek istiyorsunuz” çıkışıyla gerginlik yaratan bir hamlede bulundu.

IŞIKLAR: TÜRAM'I DAHA BİR
KERE GÖRMEDEN BÖYLE BİR
YARGIYA VARMASI KONUDAN
BİHABER OLDUĞUNU
GÖSTERİYOR
Rıfat Kutlu'nun TÜRAM hakkındaki eleştirilerini hedefine alan Işıklar, “Geçen gün AK Parti İlçe Başkanı arkadaşımız TÜRAM'ın köylüye bir faydası olmadığı yönünde ifadelerde bulunmuş. Halkımız günlük çalışmalarda bunu anlamayabilir, anlamak zorunda da değil ama burada bizim yapmak istediğimiz şey; akademik ve entelektüel bir formatta, elimizdeki veriler doğrultusunda bir çalışma yapıp kentin varlıklarını ve yerlerini değerlendirmek, ileriye taşımak gibi bir yerel kalkınma hamlesini sağlamak. Tarım projemizi daha bir kere gidip de görmeden, “Köylüye faydası yok” demesi ne kadar bu konudan uzak olduğunu da ortaya koyuyor.” dedi.
ŞİŞMAN: SÖYLEDİKLERİNİZİ KABUL ETMİYORUZ!
Şişman, bu defa farklı bir tepki ortaya koyarak diğer muhalefet görevlisi arkadaşlarını da salonunu terk etmeye davet etti. AK Partili Belediye Meclis Üyeleri Şişman'ın, “Bu konudaki açıklamalarınızı AK Parti Grubu olarak kabul etmiyoruz” sözleri üzerine salondan çıkıp gitti.

IŞIKLAR: YALAN YANLIŞ ŞEYLER ANLATTINIZ BENİ DİNLEMEYE CESARETİNİZ BİLE YOK
Başkanlık makamını hiçe sayan protestonun kamuoyu nezdinde karşılık bulmadığını söyleyen Işıklar, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Tamer bey, ben Grubunuza cevap vermiyorum. Siz açıklamanızı yapmışsınız, ben de kamuoyuna bilgi veriyorum. İster dinlersiniz, istemezseniz de dinlemezsiniz. Hiç önemli değil ama ben dinlemenizi isterim. İlçede basın toplantısı yapıp yalan yanlış şeyleri anlatırsanız ben de cevabı mecliste halka veririm. Ben okudum ama sizin duymaya tahammülünüz yok. Dinlemeye cesaretiniz bile yok.

“SÖYLEYECEKLERİME CEVAP VERECEK YÜZÜ YOK”
İlçe Başkanımız keşke bugün burada olsaydı. Pusucu gibi telefonla Denetleme Komisyonundan 1375 TL'lik faturayı görüntüleyerek üç senedir, “Silivri köfteye doyuyor” diyor. Keşke olsa da benim ona söyleyeceklerime cevap verebilseydi, verecek yüz de yok. Kameraya da çekiyorlar, bütün Silivri'ye bunları izlettireceğim. İftira atıp gideceksin, biz de duyarsız kalacağız, öyle bir şey yok!

“MUHATABIM SİLİVRİ HALKIDIR”
Burzi Cemher'in bir sözü var, “Köre gör, sağıra duy diyemeyiz” diye. Diyemezsiniz, gerek de yok çünkü kör görmez, sağır duymaz. Onlar duymasa da, görmese de gören bir Silivri halkı var. Onlara anlatıyorum, muhatabım o değil.

“KAPSAYICI BİR BÜYÜME HEDEFLİYORUZ”
Bu planın Silivri'ye ne söylediğinden habersiz, içinde bulunduğu kenti yönetme iddiasında olup da dünyadan haberi olmayıp burayı rezidanslarla çevreleyip, denizi betonla doldurup üstünde alışveriş merkezi yapmayı düşünen bir anlayışa karşı biz kıyı balıkçılığını, tarımı, denizi, din ve kültür turizmini savunuyoruz. Dünyanın benimsediği trend ve yaklaşım budur; kapsayıcı bir büyüme ve İnsani Gelişme Merkezi. Yerel Yönetimlerde Silivri Kalkınma Modeli adlı bir kitap hazırlanıyor. Türkiye'nin en önemli bilim adamlarının ortak çalışması. Koç ve Sabancı Üniversitelerinde de ders kitabı olarak okutulacak. Yakında kitabın hazırlandığını görürsünüz, birer tane de masalarına bırakacağım onların.

“ORGANİZE TARIM BÖLGESİ ÇALIŞMASINI TÜRKİYE'DE İLK DEFA BİZ BAŞLATTIK”
Türkiye'de ilk defa bir çalışmayı başlattık; Organize Tarım Bölgesi. Bilim adamlarınca da ilk defa duyuldu. Bu kadar büyük bir tarım alanında yapılabileceğini, çok anlamlı bir gelişme oluşturacağını beraber tespit ettik. Neler olabilir? TÜRAM'da tarıma dayalı sanayi, kansere çare olacak ürünlerin üretilmesinden tutun da ısırganından kekiğine, anasonundan lavantasına kadar 45 çeşit ürünü deneyerek çiftçimizin topraktan daha fazla yararlanma ve emeğin karşılığında daha çok kazanmasına aracılık etmek amacıyla kapsayıcı bir büyümenin ana temelinin kursunu veriyoruz. Bitki yetiştiriciliği faaliyetlerine yönelik olarak ilçemizde üretim yapan ve yapmak isteyen yüzlerce insanımız orada o kursları alacak.

“EKİLEN HER ÜRÜNE TESCİL VE ALIM GARANTİSİ VERİLECEK”
Kent ve çevresi tarımının ancak İstanbul'da ve çevresinde gelişebileceğinin, bunun teknolojiye, bilgiye, üniversiteye dayalı olduğunun ve desteklemesi için kendi tarım topraklarımızda yetiştiricilik yapılması gerektiğini 7 yıl önce tespit ettik. Peşinde neleri getireceğiz? Köylerde Aile Tarımı, Halk Bahçeleri oluşumları başlayacak. Büyük arazilerden çok, daha küçük ve spesifik alanlarda üretim faaliyetlerine geçilecek. Belli ürünler ön alım garantileriyle Bezmi Alem, Namık Kemal ve Yeditepe Üniversiteleriyle yaptığımız protokoller kapsamında alınacak. Ekilen her ürüne tescil ve alım garantisi verilecek.

“YEREL YÖNETİMLERDE SİLİVRİ KALKINMA MODELİ HALK SEKTÖRÜNÜ GENİŞLETECEK BİR ÇALIŞMANIN EN ÖZEL ÖRNEĞİNİ OLUŞTURACAK”
Bütün mahallelerimizde üretim zincirindeki kısalmayı sağlayan Çiftçi Pazarları oluşturacağız. Üretici Birliği yeni kuruldu. Üretici Birliğinin de Pazarları kurulacak. TÜRAM'ın ne anlama geldiğini anlatmaya çalışıyorum. Oturmuş partide, “Köylüye sordum bir faydası yok” diyor. Orada yapılan iş Silivri'yi böyle bir merkez yapmaya dönük AR-GE çalışması. Aile Tarımı konusunda doktora yapmış en az 3 bilim adamı gelecek, veriler kitaplaştırılacak ve üniversitelerde okutulacak. Yerel Yönetimlerde Silivri Kalkınma Modeli olarak tamamlanmış olacak. Dünyanın dördüncü endüstriyel devrime gittiği bir dönemi yaşıyoruz. Organize Tarım Bölgesi; özel sektör, kamu sektörü ve üçüncü halk sektörünü genişletecek bir çalışmanın en özel örneğini oluşturacak. Gururla söylüyorum; Balkanların, özellikle Ortadoğu'nun ve İstanbul kent çevresinin burada geliştiği ve Organize Tarım Bölgesinin oluştuğu bir Silivri yapacağız.

“ZATEN ONUN ANLAMASINI BEKLEMİYORUM”
İşte bu proje aslında o. Bir kere gelip görmemiş, tanımamış, bakmamış bile, “TÜRAM ne anlama geliyor?” diyor. Zaten ben onun anlamasını beklemiyorum. Ona anlatmak için de yapmıyoruz ama hiç olmazsa bilmiyorsan sus da bir şey sansınlar.

“HER MAHALLEDE ÇİFTÇİ PAZARLARI KURACAĞIZ”
En büyük sıkıntı gıda tedarik zincirinde. Tarlada ekiliyor, rafa gelene kadar fiyat katlanıyor. İşte bu gıda tedarik zincirini burada kaldıracak, üreticiden tüketiciye direk satışın yapılabileceği Çiftçi Pazarları kuracağız. Ekilen ürünü satacak mekânlar olmamasından kaynaklanan bir kaybı gidermiş olacağız. Üreticiden tüketiciye direk ulaştıracağımız gıda tedarik zinciriyle Silivri'yi doğal ürünleri sunan bir merkez haline getirecek bir projenin ayaklarını oluşturduk. 7 senedir sürdürdüğümüz çaba ve çalışma bitti. Bunu yapabiliriz. Çünkü biz yapacağımıza inanıyoruz.

“ONLARIN NE DEDİĞİNİ DEĞİL;SİLİVRİ'Yİ BÖYLE BİR VİZYONA GETİREN ANLAYIŞI DÜŞÜNÜYORUZ”
Bunun yanı sıra Silivri'nin temel projesi İnsani Gelişim Merkezi. İlk defa duymuş olabilirsiniz, bu çok normal. Bunlar akademik terimler ama oradan yansıyarak hayata geçiyor. Ampulü bulan Edison da ilk önce ışığı yakarak bulmamış. Defalarca denemiştir. Einstein'a deli denmiş. Birçok buluş hayata geçirilene kadar türlü zorluklar yaşanmış. Onların ne dediğini düşünmüyorum, Silivri'yi böyle bir vizyona getiren anlayışı düşünüyoruz. Çünkü bunlar ağır yürür ama hayata geçtiği zamanda buranın ne anlama geldiğini hep birlikte göreceğiz.”

YORUM YAP