XXXXX

Ak Parti De Bir Dönem Kapandı, Kol Kırılınca Yen İçinde Kalmayabilir!

Mart 2010’da Metin Karakaş İlçe Başkanlığı’na atandığında iki isim daha vardı bu görevle ilgili gündemde: Tülay Kaynarca ve Hüseyin Turan. Kaybedilen yerel seçimin bir numaralı sorumlusunu Hüseyin Turan’ı , teşkilatın başına atamadı Ak Parti. Tülay Kaynarca’yı da iyi ki atamamış 2011’de, milletvekili adayı oldu ve seçildi. Bu süreçte Karakaş ile Kaynarca arasında 2004’te gündeme gelen senaryonun bir benzeri ortaya atıldı. Söylenenlere göre Karakaş, genel seçimlerde Tülay Kaynarca’ya milletvekilliği konusunda destek gözü vermişti, ilçe başkan adaylığından kendisi lehinde çekilmesi karşılığında. Kaynarcaların bu dönemde partinin maddi sorumluluğunu özellikle kaldırma durumu olmadığının da etkili olduğu konuşuldu. Karakaş kurduğu ekiple, teşkilat üzerinde sağladığı motivasyonla maddi ve manevi Ak Parti’yi sırtladı ve özellikle 2011 genel seçimlerinin ardından başarıya taşıdığını daha net söyleyebiliriz.
Neyse uzun lafın kısası; en doğru isim Metin Karakaş ilçe başkanlığına atandı. Yerel seçim hezimetinin ardından, kimse kusura bakmasın yerlerde sürünen Ak Parti’yi eline aldı. Referandum sonucu Karakaş ve Ak Parti için tam bir şok oldu. Türkiye genelinde Evet diyenler yüzde 60’ken, Silivri’de yüzde 40’larda kaldı. Karakaş, tekrar çıktı kamuoyunun karşısına “Hasta yaşayacak” dedi. İtiraf etmeliyim birçoğunuz gibi inanmadım. Karakaş’ın bu ifadeyi söyleyecek gücü dahi kendisinde bulması bir mucizeydi. Ama o söz verdiğini gerçekleştirdiğinde asıl Silivri’ye neler yapabileceğini kanıtladı. 100’dü -500 oydu, bilmem ne kadar yüzdeydi bunların hepsi fasafiso. Tek bir oy fazla alan seçim galibidir, iktidarı alır, bayrağını diker. Demokrasi kuralıdır, yüzde bilmem kaçlara gerek yok tek bir oy farkı yetiyor kazanan ve kaybedeni belirlemeye.
2009 yerel seçimlerinde Ak Parti’nin yaşadığı seçim hezimetinde Metin Karakaş’ın da sorumlu tutulması gerektiğine dair görüşler duyuyorum. Evet, Karakaş’ın bunu inkar ettiğini hiç duymadım. Hatta İlçe Başkanlığına atandığının ilk günlerde sorumluluğunu da açıkça kabul ettiğini hatırlıyorum. Geçmişe geri dönemezsiniz ama geleceğe yön verebilirsiniz. Karakaş, Ak Parti’nin geleceğine yön vererek kendini ifade ediyor.
Aslında gündem biraz zayıf olduğu için son derece doğal tepkiler, büyük fırtına gibi yansıtılıyor. Tek adam tartışmaları aldı başını gidiyor son kongrenin ardından. Oysa hepimiz biliyoruz ki her kurumun bir başı olur. Çift başlı durumların da ne denli eleştiri konusu olduğunu düşünün. Hayatın her alanını belirleyen kurallar vardır. Bunların bir kısmı yazılı, bir kısmı da yazılı olmayanlardır. Yazılı olmaması bir kuralın önemini etkilemez. Siyasi partiler kurumsal bir yapıdır. Her kademesinde yer alan kişiler ve işleyiş bellidir. Bunu yönetecek, karar alacak olanlar da belli.
Mart 2010’da ilçe başkanı atandığında da Ak Parti’nin yönetim listesini Metin Karakaş yaptı. İki yıl içerisinde gerçekleştirilen çalışmalara baktığınızda bu yönetimin çok da başarılı işler ortaya çıkardığını, ilçe siyasetinde etkin ve istikrarlı rol oynadığını söyleyebiliriz. Elde edilen genel seçim sonucu Ak Parti’nin bu dönemki yönetiminin en büyük başarısıydı kuşkusuz. Haberin devamı 17.01.2012 tarihli Hürhaber Gazetesi’nde…

YORUM YAP