İlker Bayrak

21. Yüzyıl Becerileri

Bu haftaki yazımda edebiyattan tekrar eğitime hızlı bir geçiş yapıyorum. Bu arada üzerinize afiyet hasta olduğumu geçen yazıda söylemiştim. Birçok arkadaşım, çok değerli hocalarım, çok kıymetli müdürlerimiz, öğrencilerim ve velilerim gerek sosyal medyadan gerek telefonla arayarak acil şifalar dileklerini ilettiler; geçmiş olsun dediler. Buradan herkese çok teşekkür ediyorum. Bu hafta 21. yüzyıl becerilerinden konuşalım istiyorum. Biz eğitimciler için çok popüler bir başlık: 21. yüzyıl becerileri... Çağ değişiyor, insanların çağa göre edinmesi gereken kazanımlar da haliyle değişiyor. Bilgiye ulaşmak teknoloji sayesinde artık saniyeler alıyor. Artık amaç bilgiyi beyinde depolamak, ezberlemek değil; bilgiyi kullanarak yeni bilgilere ulaşmak... Üretici bir toplum ve birey için gerek Avrupa'da gerek Türkiye'de eğitim makaleleri yazılıyor. Sempozyumlar, paneller düzenleniyor. Çeşitli yaklaşımlarla süreç sürdürülüyor. Herkesi tebrik ediyorum. Aslında büyük bir devinim var. Türkiye çapında da çok başarılı projelere imza atan öğretmen arkadaşlarım var. Bunları örnek alıyorum. Bu örnek aldığım öğretmenlerimizden biri bir ilkokul sınıfında, zannederim üçüncü sınıf, öğrencileriyle beraber bir zaman makinesi tasarlamış. Öğrencilerin keyfini görmelisiniz. Sınıf coşmuş. Coşkuları kadar da işbirliği içindeler. Tabi öğretmenleri iyi bir rehber. Süreci planlarken, öğrencilerine de yeterli fırsatı tanıyor. Çocuklar fikir üretiyor. Zaman ve mekan kavramları estetik kavramlardır. Ben bu etkinliğin zaman ve mekan kavramlarının estetik açıdan kurgulanarak yüksek sınıflarda uygulanabileceğini düşündüm. Bu konuda da kafa yormaya devam ediyorum. Çocuklar için harika bir etkinlik olmuş. Böyle bir çizgi film de vardı çocukluğumuzda... Şimdi hatırlamıyorum ama belki bu makine ile geçmişe, çocukluğumuza gidip o çizgi filmi hatırlayabiliriz. İster misiniz çocukluğunuza gitmeyi? Keşke mümkün olsa değil mi? Bilim kurgunun da bir sorunsalı değil midir bu? Hayal işte, ama ne güzel hayal... Hayal kurmadan yeni icatlar çıkar mı? Çocuklar hayal kurmalı... Güzel hayaller... Hayallerinde insan, doğa, hayvan sevgisi olmalı... Sokak kedileri ve köpekleri için kendisinden ısınan yuvalar tasarlayan yüreklere ihtiyaç var. Böyle yüreklerden zarar gelmez insanlığa... Yalnız kendisini düşünen insanlardan olmaz böyle çocuklar...
21. yüzyıl becerileri bence “eğitim” le başlamalı... Robot devri başlamak üzere... Yakın zamanda, insanların yaptığı birçok işi robotlar yapacak. Bu insanları da robotlaştırabilir. İnsanı robot olmaktan çıkaran şey, yüreğidir, hisleridir, duygularıdır “eğitim”dir. İşin “eğitim” boyutudur. 21. yüzyıl becerileri arasında işte efendim: Eleştirel düşünme ve problem çözme, İletişim, bilgi ve medya okuryazarlığı, İşbirliği, takım çalışması ve liderlik, Yaratıcılık ve inovasyon, Bilgisayar ve internet okuryazarlığı (dijital okuryazarlık) var. Bütün bunlar proje tabanlı öğrenmenin de argümanları... Çocuk bunlara sahip olarak yetişmeli ki 21. yüzyılda başarılı olsun diyoruz değil mi? Evet, şüphesiz. Ama işte işin duygusal boyutu ihmal edilirse, “sevgi” ve “eğitim” boyutu göz ardı edilirse, 21. yüzyıl robotları yetiştirmiş oluruz. Bu becerilere sahip, vatanını seven; bayrağını, milletini seven; insanları seven; hayvanları, bitkileri seven ve koruyan çocuklar 21. yüzyılın başarılı insanı olacak. İnsanın yapıp da robotun yapamayacağı tek şey belki de duygularla hayata dokunmak olacak. Bununla ilgili de yabancı bir kaynakta bir araştırma okudum biliyor musunuz? Robotların serbest bir ortamda çalışırken, programlama dışında birbirleriyle iletişim kurdukları ile ilgili bir sonuca varılmış. Korkunç bir şey. Bütün dünya ulusları olarak, yalan söylemeyen, karakterli ve sevgi dolu insanlar yetiştirmezsek; bu işin “eğitim” ve “duygu” boyutuna eğilmezsek, robotlardan kurulu orduların savaşları başlayacak. Biz görmezsek, çocuklarımız bu günleri görecek. Teknoloji iyi yürekli insanların elinde olmazsa sonuç çok korkunç. Tarih bunları söylemiyor mu? Atom bombası gerçeği karşımızda dururken, büyük bir robot teknolojisi beni neden böyle düşündürmesin? Ben iyice yaşlanıyorum galiba. İyice karamsar bir insan mı oldum? Belki de bunlar benim hezeyanlarımdır, dikkate almayın o zaman. Ama sevgi dolu çocuklar yetiştirelim, toprağı, suyu, vatanını, insanları sevsinler. Tüm yüzyılların en büyük becerisi yine sevmeyi bilmek olacaktır. Hoşça Kalın.

  1. Mert Mert

    Çok saçma bir yazı

YORUM YAP